GİRİŞ
Kürt müziğinin birçok problemi olduğu, çeşitli baskı ve engellemelerle karşı karşıya kaldığı yadsınamaz. Buna rağmen Kürt müziği alanı, hem ciddi zaaflar/sorunlar hem de önemlifırsatve potansiyeller barındırmaktadır. Sanatçıların kalabalık seyirci kitlesiyle buluşulan alanlarda konser vermelerine “dönemsel hassasiyetler ve bürokratik engeller” dışında izin verilmektedir. İncelemeler; formlar açısındaki zenginliğin temalar bağlamında çok fazla yakalanamadığını gösteriyor. Bu yazıda üzerinde bir nebze de olsa durmak istediğimiz husus bununla ilişkilidir.
Üretimin ana gövdesi, sözlü kültür ve klasik Kürt edebiyatı zenginliğine dayanmaktadır. Sözlü kültür alanından bugünlere ulaşan zenginlik, ciddi bir potansiyel barındırıyor; ancak buraya dönük yaklaşımlar “kullanımcılığın” ötesine çok fazla geçememektedir. Bu zenginlik, sanatçıları tembelliğe ve kolaycılığa yönlendirmeye başlamıştır. İlişkiye geçilen alan, pragmatik bir şekilde albümleri doldurmanın bir aracı haline gelmiş nerdeyse. Bu açıdan bakıldığında Kürt sanatçılarının şarkı sözlerini nasıl ve hangi temaları gözönünde bulundurarak yazdıkları önemlidir.
Melih Duygulu’ya göre; “Kültürel oluşumlarını sözlü geleneğe dayalı bir biçimde oluşturan toplumlarda söz, son derece önemli bir unsurdur. Bir toplumun ses kültürünün diğer önemli ve temel unsurlarından biri de müziktir.” Gerçekten de nasıl ki Türk halk müziği dendiğinde aynı zamanda bir edebiyattan bahsediliyorsa Kürt müziği dendiğinde de güçlü bir sözlü edebiyatın varlığını gözardı edemeyiz.
Son dönemlerde basit, gelişigüzel yazılmış metinler Türk pop müziğinde olduğu gibi Kürt müziğinde de kolayca saptanabilmektedir. Biz, müzik metinlerinin insanlara ne söylediği üzerine yoğunlaşarak söz-müzik ilişkisi açısından bir inceleme yapmak istedik. Bu doğrultuda yakın dönem Kürt müziği alanının önemli temsilcilerinden Ciwan Haco’nun müziğine eşlik eden şarkı sözlerini kısaca incelemek istiyoruz.
MÜZİK SERÜVENİ
Ciwan Haco, özellikle genç kesimin dinlediği, Kürtlerin en popüler müzisyenlerinden biridir. Haco’nun klasikleşmiş birçok şarkısı var. Kürt müziğinin en önemli temsilcilerinden olan Haco’nun kendine has bir vokal tarzı, enstrüman kullanımı, düzenleme anlayışı var. Bu anlamda belli bir tarz yaratan ender sanatçılardandır. Avrupalı müzik gruplarıyla ve müzisyenlerle çalışmalar yapan Ciwan Haco’nun günümüze kadar Sî û Sê Gûle (1993), Dûrî (1994), Bilûra min (1997), Destana Egîdekî (1998), Gûla Sor (1999), Leyla (1999), Girtîyên Azadîyê (2000), Nisêbîna Rengîn Çaw Bella (2001), Dîyarbekîr(2002), Derya (2002), Na Na (2004), Off (2006) gibi birçok albümü dinleyiciye ulaşmıştır.[[dipnot1]]
Ciwan, şarkılarında çoğunlukla gitar, bağlama, perküsyon, bas, keyboard vb. enstrümanları kullanıyor. Kürt müziği motiflerini kentsel ve geleneksel kalıplar içerisinde düzenlemeye çalıştığını söyleyebiliriz. Ciwan Haco’nun müzik serüveni incelendiğinde; özellikle son üç albümü (Derya, Na Na, Off) “popcorn” tarzına daha yakındır ve bu albümlerinde sosyal içerik kaybı(tema çeşitliliği anlamında) sözkonusudur. Son dönem müziklerinde bilgisayar destekli hazır kalıplar kullandığını gözlemliyoruz.
Suriye’de karşılaştığı engeller nedeniyle Avrupa’ya giden sanatçı, orada 3 yıl müzik eğitimi alır. Kentsel müzik türlerini tanır ve bu müzik türlerine ilgi duyar. Bu müziklere ait motifleri kendi müziğinde de kullanmaya başlar.
Ciwan Haco’da söz, çoğunlukla geleneksel kalıplara dayansa da müzik farklı yaklaşım biçimlerini içinde barındırır. Sanatçı, söyleyiş biçimi bakımından Bağdat ve Erivan Radyolarından dinlediği Mihemed Şêxo, Miradko gibi sanatçılardan etkilenmiştir.
ŞARKI SÖZLERİ
Müziğine kaynaklık eden şarkıların sözlerini zaman zaman kendisi yazmış olsa da asıl başarısı farklı şairlerin sözlerini kullanmasından geçer. Gûlek, Gûla Sor, Dîyarbekîr, Sî û Sê Gûle gibi klasikleşmiş birçok şarkının sözleri kendisine ait değildir. Kendisinin yazdığı sözler, genellikle aşk teması merkezlidir.
Şarkı sözlerine kaynaklık eden şair çoğunlukla Cigerxwîn’dir.[[dipnot2]] -Cîgerxwin’e ait bazı şarkıları; Pir Xweş e, Eman Hey Lê, Hevala Evîndar, Li Sarê Jînê, Leyla, Girîyanim Bes e- Bunun yanısıra Rojen Barnas, Qedrican, Sefkan, Seydayê Gerok, Yıldıray Beyazgül, Dr. Feyzel Xiznewî, Dara Kutlay, Feyruşe Haco, Dilber Haco, Goran Haco, Çelebi Haco, Remezan Zaxolî gibi şairlerin sözlerini sık sık kullanmıştır. Bu açıdan bakıldığında çoğunluğu İskandinav ülkelerinde yaşayan Kürt edebiyatçılarının yarattığı şiir ekolünden etkilendiği etkilendiği görülür. Bir dönem sosyalizmi savunan Ciwan Haco’nun politik kimliği örgütlü bir yapı içerisinde belirlenmemekle birlikte kendisi Kürtlerin özgürlük mücadelesinin yarattığı ortamdan etkilenmiştir. Politik şarkıları, kaba bir propaganda amacı gütmez ve bu yönüyle de sanatsal olarak müzikal tarzını belirlemede önemli bir rol oynar. Müziğinde ve sözlerinde lirizm ön plândadır. Halkçı bakış açısı, müziğini etkileyen temel dinamiklerden bir tanesidir.
Şarkılarında savaşa, Kürtlerin ezilmişliğine ve özgürlük özlemlerine çokça değinir. Yaşanan savaşa duyarsız bir sanatçı olamayacağını, halkının çektiği acıları dile getirmeyi bir görev olarak algıladığını çeşitli röportajlarında dile getirir.
Sanatçı, geleneksel ile ilişkisini albümlerinde yer verdiği anonim şarkılarla sürdürmüştür. Destana Egîdekî, Sî û Sê Gule ve Serbûriyek gibi şarkıları episodik/anlatısal bir karaktere sahiptir.
- Sürgün Teması
Dîyarbekîr, Ciwan Haco’nun en önemli ve en çok bilinen şarkılarından biridir. Ciwan’ın sürgünlüğünü, özlemini anlatır. Dîyabekir, bir başkent olarak algılanır. Dolayısıyla bir ülke özlemini de içinde taşır. Dîyarbekîr’i tarihten gelen coşkun bir ırmağa benzeterek halkının binlerce yıllık geçmişine vurgu yapar. Haco ailesinin Dîyarbakır özlemi tesadüfî değildir. Bilindiği gibi Haco ailesi Türkiye topraklarından Suriye’ye sürgün edilmiştir.
“Dîyarbekîr warê mine/Dîyarbekîr cihê mine/Cihê bav û kalê mine/Em meskin û paytaxta mine/Paytaxta welatê mine/Ew xumxuma ava mezin/Diherikê û pêl bilezin…”
Qamişlo, kendi hayatından izler taşıyan bir şarkıdır. Haco, Suriye’nin Qamişlo kentinde doğar ve oradan da Avrupa’ya geçer.
“Xweziya yarê tu ya min mana/Yara xwe min rizgar kiribana/Em li Deşta Qamişlo bana/Hingî wê dinya ya me buna”
Ülkesinin güzelliğini Cîgerxwîn’a ait “Pir xweşe” adlı şiiri besteleyerek dile getirir.
“Pir xweşe pir xweş e/Ew dinya pir xweş e/Kurdistana min pir xweşe”
Sürgün, kendisi için katlanılması zor bir gerçekliktir. Ülkesini unutması ve ona sırtını dönmesi imkânsızdır. Her sürgünlü hayatta olduğu gibi, Cîwan Haco da sürgünlüğün sona ermesi için düşler kurar.
“Birîndar kirim xerîbîyê/Ez ji xwe re kuştim xerîbîyê/Min bes e ji vê eziyetê/Dikim nakim bîram naçe/Rewşa welat û beracê”
- Özgürlük ve İsyan Teması
Girtîyên Azadîyê adlı şarkı, cezaevinde çeşitli baskı ve işkencelerle maruz kalan “özgürlük tutsakları” için yazılmıştır. Sözlerin vurgu noktası “umutsuzluğun ve çözülme”nin olmamasıdır. Peşmergelerin duyulan silah sesleri tutsaklar için kurtuluşu simgeler. Burada esas vurgulanmak istenen düşünce, silahlı mücadelenin Kürt halkı için bir umut olduğudur.
“Dengê gula tivinga pêşmerge /Ji Geverê firî û li Dîyarbekirê danî/Diwarên qalin çirand û mizgînî /Anî ji girtîyên azadiyê re”.
Kürtlerin ağzından isyan, aşağıdaki sözlerle dile gelir. Cümlenin öznesi çoğunlukla “ben”dir. Ancak “ben” temsili bir özellik gösterir. Kimi zaman halk, kimi zaman Kürdistan yerine kullanılır.
“Bezim ez bi lez/Wek dîn û serxweş/Min got hey dinyayê/Bextê me çi reş e”
- Mücadele ve Ölüm Teması
Ölüm teması “Şervan” adlı şarkıda dile gelir. Vatan uğruna ölüm anlatılır. Sözlerde dikkati çeken bir diğer husus ise mücadelenin kadınlı-erkekli yürütülmesidir.
“Şervanên can fidan e/Şêrê welatê xwe ne/Qîz û xort bi hev re/ Ji bo welat dikin şer”
Destana Egîdekî adlı episodik şarkıda da ölüm teması dillendirilir. Sözlerini Kürt romanının değerli yazarlarından Mehmet Uzun’un yazdığı bu destansı şiirde; biri kadın beş gerillanın etrafı beş bin askerle çevrilir. Savaşın Kürt halkı açısından haklılığı dile getirilir. Bu savaşta ölen kahramanlar halklarının kurtuluşu için savaşmışlardır. Ölüm esnasında hayatları bir film şeridi gibi gözlerinin önünden gelip geçer. Kahramanların ruh hali ve tabiatın güzelliği çarpıcı bir şekilde betimlenir. Öykü-müzik ilişkisi açısından daha çok deneysel bir film müziği çalışmasını andırır.
“Em pênc kes, ew pênc hezar hezar kes/Em pênc hezar dil, ew pênc dil/Em pênc hezar dilên biheq, ew neheq”
- Sevgili ve Aşk Teması
Sevgiliye çağrı yaptığı “Nazikê” ve Dîlber adlı şarkılarda da geleneksel söz kalıplarına sıkça başvurur.
“Te ez kuştim helandim/Çend salan hêviya te/Were em herin dîlanê…”
“Hey dîlberê wey dîlberê/Hey nazikê wey esmerê/Ka soz û peymana berê/Bawer nakim dem wergerê”
Sözden dönme durumunun anlatıldığı bir şarkı “Yara Derew”
“Dilê min dane xencerê/Îro xwezi bi ya berê/Te soz xwar wey xwelî serê”
Aşağıdaki sözlerde; geceler karanlık, hava dumanlıdır. Aşığın inlemeleri gecenin karanlığına karışır. Bir yandan sevgili ısrarla gecenin karanlığını paylaşmaya davet edilirken öte yandan bir tehdit de yok değil. Sevgili de aşığı gizli sevişmeye çağırıyor.
“Nebêje min ez nikarim/Werim ez cem te/ Şeva tarî ez dinalim/ Mame li li hêviya te
Na na, keçê na/Bes e ji derdê te/Şev tarî ye, ewr û mij e”
Aşağıda verdiğimiz örnekte geleneksel söz kalıplarını-erotik bir dille kullandığını gözlemliyoruz. Kürt şiir geleneğinde böyle şarkıların sayısı bir hayli fazladır. Kelime tekrarlarına sıkça başvurduğu görülür.
“Da min, da min, da min/Cotê memikan wê da min/Ketime ser sîngê wê/Ketime xêra Xwedê da/Ban kir, ban kir, ban kir/Got hele, hele tu were/Bi qedrê rebê xwe bike/Ji kesî re behs meke”
“Siba” adlı şarkıda sevgilinin fazla nazlanması sözkonusudur. Sevgili verdiği sözde durmaz. Aşık arada bir “yê yê yê de bes e” diyerek bıçkınlığını ortaya koyar ve gözdağı verir.
“Siba siba sib siba/Her roj tu dibêji’m siba/Sozê te çi erzan in/Gotinê te çi delal in.
Binêr tu hatî hatî/Tu ser serê min hatî/Şeva reş te bi xwe’r anî/Lewma tu xweş delalî”
“Gula Sor” adlı şarkının sözleri ölçü, kafiye, iç ritm vb. açılardan çok başarılı. Bu tür şarkılar ezgi ve söz ilişkisi açısından da müzisyene çok büyük özgürlük sağlamıştır.
“Gula sor, hilbû jor, bîn da dor/Li paş Çiyayê Kaf şîn bû/Alem jêre evîn bû/Bi me xweş, da me heş/Em bi bîna wê sermest/Emê pê şa bin serbest/Hey gula sor, alem li dor/Bicivin û bînbikin dor bi dor/Hey gula sor, hilbû jor, bîn da dor”
***
Sonuç olarak, sanatçının şarkı sözü yazımında önceki albümlerinde bir çeşitlilik göze çarparken son dönem şarkı sözlerinde çok daha basit, kelime tekrarlarına dayalı bir tarzı tercih ettiği görülüyor. Bahsedilen çeşitlilik, Haco’nun müziğini zenginleştirmiş ve müziğine sosyal içerik katmıştır. Sanatçı bu çeşitlilikten vazgeçip sözleri kendisi yazmaya başladığında ise yukarıda dile getirmeye çalıştığımız problemler baş gösteriyor. Tüketici karakterli pop şarkısı kategorisi içinde kelime veya dize tekrarlarına sıkça başvurulduğu bilinen bir gerçektir. Amaç; sözün bir süreliğine de olsa dillere dolanmasıdır. Sözler, çoğu zaman da uydurulur. Ancak bir süre sonra, bazı istisnalar dışında her şey unutulup gider.
Ciwan Haco, son üç albümüne kadar Kürt klasik edebiyatı şairlerinin ve son dönem “İskandinav Kürt şiir ekolü” şairlerinin şiirlerini bestelemiştir. Yaptığı bestelerde genelde siyasal kapsamlı fakat imgesel/sözsel içerikler kullanmıştır.
Ciwan Haco’nun son üç albümünde yeni arayışlardan kaynaklı olsa gerek etnik öğelerin zayıflığı da göze çarpan bir diğer husustur. Örneğin son albümü “Off”ta, on üç şarkıdan on iki tanesinin söz ve müziği kendisine aittir.
Sadece Ciwan Haco’da değil sürgünde yaşayan diğer Kürt müzisyenlerinde de Avrupa’da yaşayan insanların uyum ve kimlik sorunları, karşılaştıkları zorluklar, üçüncü sınıf işlerde çalışmaları, dil sıkıntıları, göç, kültürler arası etkileşim vb. temalar çok fazla dile gelmemiştir. Genel anlamda bakıldığında hem Ciwan Haco’nun müziğinde hem de diğer Kürt müzisyenlerinin şarkı sözlerinde öne çıkan tema, baskılara karşı mücadele ve özgürlüktür.
Her ne kadar Haco’nun müziğinde çokça aşk şarkılarıyla karşılaşsak da kadın, daha anonim bir şekilde dile gelir ve çeşitli mazmunlarla betimlenir. Zînê adlı şarkısı bir istisna oluşturur. Çoğu şiirde kadın kendisine ait bir adla değil sevgiliye ait çeşitli sıfatlarla ifade edilir. “Gûlek, Gûla Sor, Can, Yar, Esmer, Ziravê, Yara Derew, Çavreş, Nazikê, Dîlber, Xatûn, Keçkê” Cîwan Haco’da aşkın dile gelişi ilk dönem metinlerinde daha geleneksel bir seyir izlerken sonraki dönemlerde “tüketici” bir aşk sözkonusudur.
Ciwan Haco şarkılarına dil kullanımı açısından bakıldığında; Kurmancî Lehçesi’ni tercih ettiğini görmekteyiz. Yer yer anlaşılması zor, kapalı bir söyleyiş üslubu vardır. Geleneksel bir dengbêj söyleyişi olan “yığmalı okuma (resitatif) –xulxulandin” tarzına çok fazla rastlanmaz. Şarkı sözleri büyük oranda sade ve ölçülü bir dokuya, bir iç ritme, vurguya, nakaratlara ve uyağa dayalıdır. Çeşitli söz sanatlarına başvurduğu görülür. Bu anlamda geleneksel Kürt şiirinden esinlenmeler sözkonusudur. Anlatısal karakter taşıyan şarkılara da yer vermiştir. Bu durum bir yönüyle dengbêj geleneği ile örtüşmektedir.
Kaynaklar
- Tezgör, Hilmi, “Rock Müziğinin Şiirsel Boyutu”, Kitap-lık 75 YKY, Eylül 2004
- Ergülen, Mehmet, “Sözlü Müziğe Abece Taslağı”, Kitap-lık 75 YKY, Eylül 2004
- Duygulu, Melih, “Türk Halk Müziğinde Anlam: Ezgi-Güfte İlişkisi”, Kitap-lık 75 YKY, Eylül 2004
- Kâhyaoğlu, Orhan, “Şiir, Müzik ve Leonard Cohen”, Kitap-lık 75 YKY, Eylül 2004
- Sarıoğlu, Sezai, “Doğudan Zuhur Eden Şiirler; Türkçe Yazan Kürt Şairler”, Yasakmeyve 6, Şubat 2004 İstanbul
- Nezan, İzady, Tatsumura, Mutlu, Poche, Christensen, Komitas “Kürt Müziği”, Avesta Yayınları, 1996 İstanbul
- Demirel, Ferit, Ciwan Haco’dan yeni tarz: Off, Ülkede Özgür Gündem Gazetesi, 27.04.2005
Ciwan Haco- diskografya:
Sî û Sê Gule (1993)
Dûrî (1994)
Bilura min (1997)
Destana Egîdekî (1998)
Leyla (1999)
Gula Sor (1999)
Girtîyên Azadîyê (2000)
Nisêbîna Rengîn Çaw Bella (2001)
Dîyarbekîr (2002)
Derya (2002)
Na Na (2004)
Off (2006)