Bu yazı, Artizan Kültür-Sanat Komisyonunun 15 Nisan – 6 Mayıs 2024 arası kültür-sanat haberlerine ilişkin derlemesini ve ilgili haberlerin bir kısmı üzerine yaptığı tartışma notlarını içermektedir.

Belgesel sinema alanındaki baskılar

Karanlıkta Başlayan Hayat adlı belgeselinin çekimi sırasında gözaltına alınan akademisyen ve belgesel yönetmeni Sibel Tekin gözaltı, cezaevi ve beraat sürecine dair söyleşisinde AKP iktidarları döneminde pek çok sinemacıya dava açıldığını ve cezalar verildiğini belirtiyor; belgeselcilerin hedefte olduğunu vurgulayarak, baskı ve engellerin dozu artan bir dönemden geçildiğini kendi sürecindeki olgular ile detaylandırıyor. Benzer bir şekilde bu dönemde 19. İşçi Filmleri Festivali, Nejla Demirci’nin Kanun Hükmü belgeselinin gösterimine getirilen yasakla başladı. Çankaya Kaymakamlığı “kamu esenliğinin” sağlanması gerekçesi ile 2911 sayılı Toplantı ve Yürüyüş Kanunu’nun 17. maddesi hükümleri doğrultusunda 2-4 Mayıs tarihleri arasında festivalin açılış filmi olan Nejla Demirci’nin “Kanun Hükmü” filminin Çankaya ilçesi genelinde yasaklandığını duyurdu. Bu yasağı belgeselci Koray Kesik’in görüntü yönetmeni olduğu Bakur belgeseliyle bağlantılı olarak ‘örgüt üyeliği suçlaması ile göz altına alınması takip etti. Kesik, yurtdışı çıkış yasağı tedbiri getirilerek serbest bırakıldı. Belgesel sinema alanındaki baskılar, belgeselcilerin ve genel olarak sanatçıların yaratıcılığını ve cesaretini nasıl etkiliyor? Özellikle medyanın daraldığı bir dönemde alternatif bilgi üretmenin estetik aracı olarak değerlendirilebilecek belgesel türündeki eserlerin üretim sürecinde yada gösterim aşamasında “kamu esenliğinin sağlanması” gerekçesiyle yasaklanması, ifade özgürlüğüne ciddi bir müdahale anlamına geliyor. Bu tür yasaklar, halkın bilgiye ve farklı bakış açılarına erişimini nasıl etkiliyor?  Buna ek olarak yurtdışı çıkış yasağı, belgeselcilerin uluslararası alanda çalışmalarını ve kendilerini ifade etmelerini engelleyen bir diğer önemli kısıtlama. Bu tür yasakların uzun vadede sanatın ve sanatçının gelişimine etkilerini takip etmek gerekiyor.

AB Vize Sorunları ve Uluslararası Etkinliklere Katılım

Sanatçıların yurtdışındaki kamusal ve sanatsal faaliyetlerini etkileyen AB vizesi kısıtlamalarının devam ettiği göze çarpıyor. Şair Haydar Ergülen, İtalya’da davetli olduğu şiir festivaline, vize randevularının kapalı olması nedeniyle katılamayacağını duyurdu. Oyuncular Sendikası ise Almanya’da düzenlenecek Doğaçlama Olimpiyatları’na davet edilen üç üyesinin vize krizi nedeniyle katılamama tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu açıkladı. Vize sorunları, uluslararası temsiliyet ve kültürel etkinliklerde yer alma açısından ciddi bir engel oluşturuyor. Bu durum, kültürel alışverişi ve sanatçılar arası işbirliğini olumsuz etkiliyor.

Yerel Yönetimler ve Kültür Sanat Politikaları

Vecdi Sayar’ın 21 Nisan 2024 tarihinde kaleme aldığı yazıya göre CHP Merkez yönetiminin düzenlediği çalıştayda, yoksullukla mücadelede belediyelerin ortak bir strateji izlemesi konusu ele alındı. Bu strateji, kültürel yoksullukla mücadeleyi de kapsayacak şekilde genişletilebilir mi sorusu gündeme geldi. Çalıştayda, ekonomik yoksulluk kadar önemli olan kültürel yoksulluğun, bireylerin kültürel faaliyetlere erişimini kısıtladığı ve toplumsal gelişmeyi olumsuz etkilediği vurgulandı. Kültürel yoksullukla mücadele kapsamında, kültürel etkinliklerin çeşitlendirilmesi, kültür merkezlerinin yaygınlaştırılması ve sanata erişimin artırılması gibi öneriler tartışıldı.

Kültürel yoksulluk, yalnızca ekonomik anlamda yoksul olan bireylerin değil, genel olarak toplumun kültürel gelişimine ve sosyal entegrasyonuna büyük bir engel teşkil ediyor. Kültürel etkinliklere erişim eksikliği, bireylerin kendilerini ifade etme, sosyal bağlar kurma ve farklı düşünceleri anlama yetilerini sınırlandırıyor. CHP’nin bu soruna eğilmesi ve kültürel yoksullukla mücadele stratejisi geliştirmesi, toplumun her kesimine ulaşmayı ve kültürel zenginliği yaygınlaştırmayı hedefliyor olabilir fakat bu çerçevede geliştirilecek politikalar, sadece ekonomik desteklerle sınırlı kalmamalı, aynı zamanda kültürel etkinliklerin erişilebilirliğini artırmaya yönelik somut adımlar içermeli.

Yerel seçimlerin ardından pek çok il ve ilçe yönetiminin değişmesi ile birlikte aşağıdaki başlıklarda yeni yerel yönetimler ile sanatçıların ve meslek birliklerinin işbirliği önemli bir yerde duruyor:

  • Belediyelerin Rolü: Kültürel yoksullukla mücadelede belediyelerin ne gibi somut adımlar atması gerekiyor? Bu bağlamda, yerel yönetimlerin kültürel hizmetleri nasıl çeşitlendirebilir ve yaygınlaştırabilir?
  • Kültürel Merkezler ve Erişim: Kültürel merkezlerin sayısının artırılması ve mevcut olanların daha etkin kullanılması için hangi politikalar geliştirilebilir? Bu merkezlerin herkese açık ve erişilebilir olması nasıl sağlanabilir?
  • Eğitim ve Farkındalık: Kültürel yoksullukla mücadelede eğitimin rolü nedir? Kültürel etkinliklerin ve sanatın toplumda daha fazla değer görmesi için eğitim kurumlarında nasıl bir farkındalık oluşturulabilir?
  • Ekonomik Destek: Kültürel yoksullukla mücadele etmek için ekonomik yoksulluğun da ele alınması gerektiği açıktır. Kültürel faaliyetlere katılımın mali yükünü azaltmak için ne tür destek mekanizmaları geliştirilebilir?
  • Toplumsal Etkileşim: Kültürel etkinlikler, toplumun farklı kesimlerini bir araya getirerek sosyal etkileşimi artırır. Bu etkileşim, toplumsal barış ve uyum için nasıl daha etkili kullanılabilir?
  • Kültürel Politikaların Uzun Vadeli Etkileri: Kültürel yoksullukla mücadele stratejilerinin uzun vadede toplumsal yapıya ve bireylerin yaşam kalitesine nasıl etkileri olabilir? Bu politikaların sürdürülebilirliği nasıl sağlanabilir?