22 Ağustos – 10 Eylül tarihleri arasında Türkiye’nin kültür sanat gündemi değerlendirilirken Şanışer’in on yedi rap sanatçısı ile birlikte oluşturduğu “Susamam” ve Ezhel’in “Olay” adlı parçaları, yerel yönetimler, Akademi Ödülleri ve sanatçı açıklamaları ele alındı. Gündem değerlednirmesiyle ilgili haber akışına buradan ulaşılabilir.
“Susamam” ve “Olay”
“Ezhel” lakaplı Ömer Sercan İpekçioğlu ve “Şanışer” lakaplı Sarp Palaur, 6 Eylül günü “Olay” ve “Susamam” adlı rap parçalarını dijital platformlar aracılığıyla yayınladılar. Ezhel’in yayınladığı “Olay”, Türkiye’de ve dünyada yaşanan toplumsal ve politik gelişmelere değiniyor ve şarkının video klibi, bu gelişmeleri hatırlatan görüntülerden oluşuyor. Şanışer’in on yedi rap sanatçısı ile birlikte oluşturduğu “Susamam” ise on beş dakikalık bir sürede, on beş farklı toplumsal gündemi merkezine alıyor.
Ezhel’in “Olay” adlı parçası yayınlandığı 6 Eylül tarihinde Youtube’un trend parçalar listesine girdi ve değerlendirmenin yapıldığı 11 Eylül tarihine kadar beş milyon kez izlendi. Ancak şarkıya yayınlandığı gün yaş sınırı getirildi ve şarkı Youtube’un trend parçalar listesinden kaldırıldı.
“Susamam” ise yayınlandığı ilk günden itibaren farklı sanatçıların, sendikaların ve yerel belediyelerin desteğini aldı. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Borçka Belediyesi ve Şişli Belediyesi Twitter hesaplarından şarkıyı paylaşırken, Ahmet Mümtaz Talyan, Sıla, Mahsun Kırmızıgül ve birçok isim sosyal medya hesaplarından Şanışer ve diğer sanatçılara desteklerini iletti. Bunlarla beraber AKP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, Youtube’da yayınladığı bir videoda “Susamam” şarkısının hükümete karşı yürütülen bir algı operasyonu olduğunu savundu. Şarkının, 15 Temmuz darbe girişiminden bahsetmediğini ve sanatın siyasi manipülasyona alet edildiğini belirtti. Benzer bir tepki, gazeteci Serdar Arsever’den geldi: Arsever, şarkının, “yeni ve daha büyük bir gezi” protestolarının hazırlığı olduğunu söyledi.
Destek ve karalama açıklamalarıyla beraber, şarkının belli bir siyasi düşünceyi veya muhalefeti temsil edip etmediği de tartışma konusu oldu. Farklı kesimlerin, farklı siyasi mesajlar ile “Susamam”ı paylaşmalarının ardından şarkının “sokak” temasını seslendiren Miraç Twitter hesabından bir açıklamada bulunarak şarkının “HDP ve FETÖ bağlantılı kişiler tarafından paylaşılmasından” rahatsız olduğunu belirtti. Ardından “HDP yerine PKK” demenin daha doğru olduğunu söyledi ve gelen tepkiler üzerine yayınladığı mesajları silerek takipçilerinden özür diledi. Miraç’ın açıklamasının ardından başlayan tartışmada Şanışer, şarkının hiçbir siyasi partiye veya ideolojiye mal edilemeyeceğini açıklayarak, sadece müziğin değiştirici gücüne inandıklarının altını çizdi. Bunun yanı sıra, şarkıda sanatçı olarak bulunan Kamufle, amaçlarının sadece farkındalık yaratmak olduğunu dile getirmişti.
Bunlarla beraber yayınlandıkları haftalarda şarkılar üzerine farklı görüş yazıları kaleme alındı. Burak Abatay “Susamam” parçasının Rap aracılığıyla Türkiye’nin son on yedi yılına isyan ettiğini belirtirken, Ezhel’in “Olay” şarkısının klibinde Selahattin Demirtaş’ın gözaltına alınışından 10 Ekim Ankara Katliamı’na kadar birçok görüntünün olduğunu vurguladı. Barış Akpolat ise, Ezhel’in şarkısının sanatsal anlamda daha güçlenebileceğini değerlendirip, “Susamam” hakkında sosyal medyada çıkan ve şarkının LGBTİ+ konusuna değinmediğini dile getiren eleştirilere odaklandı. Özlem Ergun, şarkıların yayınlandığı gün CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun Twitter’da paylaştığı tweet’ler nedeniyle toplamda dokuz yıl sekiz ay hapis cezası ile suçlanmasına dikkat çekti. Rojda Yeşilgöz ise Theodor W. Adorno’ya referans vererek her iki şarkının da dinleyicisini pasiflikten çıkardığını ve kültür endüstrisinin popüler hale getirdiği şarkılardan ayrıştıklarını belirtti. Şarkıların sözlerinden belirli alıntılar yaparak, bunların toplumsal gerçekleri ifşa ettiğini ve yakın tarihi hatırlattığını değerlendirdi. Bütün bunlarla beraber, doğa, hukuk, adalet, faşizm, kadın hakları, eğitim gibi temalar üzerine Türkiye koşullarında farkındalık yaratmak isteyen sanatçıların ve şarkının toplumsal anlamda ne ölçüde muhalefet oluşturduğu, kültürel çoğulcu vurgunun noksanlığı ve buna rağmen sanatçıların yaptığı açıklamalar detaylı analizler gerektiriyor.
Yerel Yönetimler
19 Ağustos 2019’da Diyarbakır, Van ve Mardin belediyelerine İç İşleri Bakanlığı tarafından kayyum atanmasının ardından illerin kültür sanat gündeminde şu gelişmeler yaşandı:
-
Amed Şehir Tiyatrosu, 6-7-8 Eylül’de Galeria İş Merkezi’nde Ehmedê Xani’nin kaleme aldığı “Mem û Zîn” adlı eser sahneledi. İnterdisipliner bir yorumla sahnelenen oyunun kadrosu altmış kişiden oluşuyor.
-
Diyarbakır Yedinci Kitap Fuarı 28 Eylül’de kapılarını açmak üzere hazırlıklarına başladı.
-
Van’da ise Van Büyükşehir Belediyesi Kadın Yaşam Merkezi’nde Federico Garcia Lorca’nın “Kanlı Düğün” adlı oyunun provalarını gerçekleştiren Fujan ve Nupelda tiyatro grubu üyeleri, kayyumun verdiği talimat gerekçe gösterilerek binadan çıkarıldı.
Akademi Ödülleri ve Türkiye
Semih Kaplanoğlu’nun “Bağlılık Aslı” adlı filmi 92. Akademi Ödülleri’ne dahil olmak üzere Türkiye’nin aday adayı olarak belirlendi. 24 Ağustos 2019 tarihinde Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü ile 13 kişilik seçici kurul tarafından aday adayı olarak seçilen film 20 Eylül 2019’da gösterime girdi. Mahsun Kırmızıgül ise kurulun seçimini eleştirerek “Oscar seçimlerinde rezalet yaşandığını” dile getirdi. Semih Kaplanoğlu 2017 yılında Haber Türk’e verdiği bir röportajda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ülkeyi yönetme biçimini beğendiğini açıklamış ve 2019 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Destekleme Kurulu’ndan bir milyon iki yüz bin lira yardım almıştı.
Meslek Birlikleri
Müzik Yorumcuları Meslek Birliği (MÜYORBİR) yönetim kurulu, eski yönetim kurulu başkanı Ahmet Koç’un, meslek birliğine kayyum atamaya çalıştığını iddia etti. CHP Genel Merkezi’ne bir basın açıklaması ileten yönetim kurulu, Ahmet Koç’un bakanlıklara ve savcılıklara MÜYORBİR hakkında suç duyurusunda bulunduğunu ve şikayetler ilettiğini belirtip CHP Milletvekili Seda Kadıgil’in milletvekili sıfatını kullanarak Koç’a yardım ettiğini dile getirdi. İletilen açıklamanın ardından Seda Kadıgil, haklı gördüğü bir hukuki mücadelede Ahmet Koç ile hareket ettiğini belirtti. Yönetim Kurulu, bu açıklamaların ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile bir araya geldi. Bu buluşmada yönetim kurulunun sektörde yaşanan sorunları Kılıçdaroğlu ile paylaştığı belirtilirken Ahmet Koç veya Seda Kadıgil hakkında yapılan herhangi bir tartışmadan bahsedilmedi.
Hedef Gösterilen Sanatçılar ve Açıklamalar
Yeni Akit gazetesi, 4 Eylül günü İzmir Arena’da gerçekleştirdiği konser esnasında sahnede rakı içtiği gerekçesiyle Sıla’yı hedef gösterdi. Hazırlanan haberde Aile ve Sosyal Hzimetler Bakanlığı’nın sahnede içki içen Sıla’yı Ahmet Kural ile olan davasında desteklediğine vurgu yapan Yeni Akit gazetesi, bakanlığın Sıla’nın bu hareketine nasıl bir tepki vereceğini merak ettiğini belirtiyor. T24 yazarı Tayfun Atay ise Sıla’nın sahnede rakı içmesiyle, İzmir’in milli içkisine kavuştuğunu belirtti. Sıla, 2016 yılında 15 Temmuz darbe girişiminin ardından düzenlenen Yenikapı mitingine, mitingi bir gösteri olarak gördüğü için katılmamış, bu nedenle konserleri iptal edilmişti. 2018 yılında, Ahmet Kural’ın kendisini darp etmesi nedeniyle Sıla, Kural’dan şikayetçi olmuş, açılan davaya Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da dahil olmak amacıyla dilekçe vermişti.
Öte yandan 18 Ocak 2019’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı konserine davet ettiği için eleştirilen Fazıl Say sosyal medya hesaplarından açıklamada bulundu. Say, yakın çevresi ve kendisini eleştiren yazarlar tarafından haksız yere suçlandığını ve Cumhurbaşkanı’nı konserine davet ettiği için ideolojisinin değişmediğini belirtti; sanatın buluşturucu ve birleştirici gücüne vurgu yaptı.