Bu haber, 17 Mart 2020 tarihinde The Guardian gazetesininin Sahne bölümünde yayımlanmıştır.
İngiltere’nin önde gelen sanatçıları Koronavirüs kaynaklı iptallerin telafisi hakkında hükümetten netleşme talep ediyor.
İngiltere’nin önde gelen sanatçıları Koronavirüs nedeniyle ülkedeki tiyatro ve müzelerin, aynı zamanda 120 yıl sonra ilk defa Tate’in kapılarının kapanması ile birlikte, hükümetten bunun telafisi konusunda net bir açıklama bekliyor.
National Campaigns of Arts (Ulusal Sanat Kampanyası – USK) yöneticisi, oyuncu ve yönetmen Samuel West bir açıklamasında, hükümetin Pazartesi (16 Mart) akşamı yaptığı açıklamayla insanların sahnelerden ve konser alanlarından uzak durmaları uyarısı karşısında şunu söylüyor: “Hükümet kamusal alanların kapatılması konusunda bir talimat vermedi; bu yüzden, USK İngiltere’deki kültürel kurumların zararlarının telafisini talep edemeyeceklerinden endişeleniyor.”
İngiltere’deki tiyatroların büyük çoğunluğu şu an kapalı. Birçok sahne, perdelerini hükümetin Pazartesi günü yaptığı açıklamadan önce kapattı. Hükümetin açıklamasından önce, bu endüstrinin önde gelen grupları olan Society of London Theatre (Londra Tiyatrosu Topluluğu) ve UK Theatre’ın (İngiltere Tiyatrosu) yöneticileri, “hükümetin resmi önerisi ışığında insanların uzak durduğu kamusal binalara, tiyatroların da dahil olduğunu” belirterek sahnelerinin kapılarını kapatacaklarını duyurdu. Bu gruplar Londra’daki yaklaşık 50 tiyatroyu ve İngiltere genelinde de 250 diğer tiyatroyu temsil ediyor.
West, hem freelance çalışan bireylerin hem de kurumların içinde bulunduğu tehlikeye dikkat çekerek tüm sektörün risk altında olabileceğini belirtti: “110 milyar £’luk yaratıcı endüstrinin Covid-19’u atlatması ve İngiliz ekonomisinin hayatta kalması için; net kararlara, açık bir yönergeye ve gerçek bir hükümet desteğine ihtiyacımız var.” Sanatın kriz süreçlerinde oynadığı “ilham, teselli ve keyif” verme rolünü vurguladı ve kültürel kurumların “halihazırda uzaktan neler sunabilecekleri konusunda bir araya geldiklerini” belirtti.
Creative Industries Federation (Yaratıcı Endüstriler Federasyonu) ve Creative England (Yaratıcı İngiltere) CEO’su Caroline Norbury, Guardian’a hükümetin cevabının yeterli olmadığını ve birçok kültür kurumunun kaynaklarının, azımsanmayacak sayıda insan işten çıkarıldığı halde, üç ayda tükeneceğini söyledi. “Yeterli değil”, dedi. “Başbakanın insanlara, ‘tiyatrolara ve sinemalara gitmeyin’ demesi fakat bunu zorunlu kılmaması, işletmelerimiz için felaket niteliğinde; bu, insanların zararlar karşılığında sigorta talep edemeyecekleri anlamına geliyor.
“Bazılarımızın işletmeleri, önümüzdeki iki ya da üç ay boyunca Covid-19 salgını nedeniyle gerekecek olan nakit akışını sağlayabilecek kaynaklara sahip değil. Bir kez gittiler mi, gittiler. Hükümetin var olan krizi gerçekten çözecek bir öneriyle gelmesine ihtiyacımız var.”
Norbury, hükümetten “kriz fonu” oluşturup geçici olarak gişe geliri elde edemeyecek kurumları desteklemeyi talep etmenin yanı sıra, var olan önlemlerin freelance çalışanları kapsayacak ve gerekli desteği sunacak şekilde olmasını istiyor.
English National Ballet’nin (İngiliz Ulusal Balesi – İUB) sanat yönetmeni, dansçı Tamara Rojo, hükümetin bu mekanların ziyaret edilmemesine yönelik uyarılarının “aslında bir yasak olmadığını, dolayısıyla sigorta veya tazminat talep edemediklerini” söyledi. Salı (17 Mart) günü BBC Radio 4’ün Today (Bugün) programına konuşan Rojo bir netleşme ve yatırım çağrısı yaparak, bu durumun “ekonominin büyük bir kısmını oluşturan freelance çalışanların” üstünde yarattığı ekonomik darbeye dikkat çekti. Yaratıcı endüstrilerin iki milyon insana istihdam sağladığını ve bunların üçte birini freelance çalışanların oluşturduğunu söyledi. İUB’nin son günlerdeki %40’lık düşüşle, 2011’den beri en düşük gişe hasılatını gördüğünü ekledi. Rojo, Danimarka gibi bazı Avrupa ülkelerinin yaratıcı endüstrileri destekleme konusunda ileriye dönük tedbirler aldığını belirtti.
Almanya’nın Kültür Bakanı Monika Grütters, belirsizlikle karşı karşıya olan sanatçılara ve kültürel mekanlara, milyar Euro’luk bir fon ile finansal yardımda bulunacağı sözünü verdi.
Film ve tiyatro yönetmeni Josie Rourke Twitter’da, Rojo’nun “hükümetin dünkü açıklamasının freelance çalışanlar üzerindeki etkileri” hakkında yaptığı yorumu destekledi ve ekledi: “Belirsiz bir liderlik, güçlü kalmamıza yardımcı olmayacak.” Milletvekili David Lammy, sanat mekanlarının -aynı zamanda bar ve restoranların- “sadece resmi olarak kapandığı takdirde sigorta ödemeleri alacaklarını söyledi. Yasaklamanın bu şekilde olması gerekiyor. Öteki türlü hükümet bu mekanları, kapılarını sonsuza kadar kapatmaya itiyor.” Kurumlar bunlara rağmen sigortalarından yararlanabilse de, Koronavirüsün yarattığı zararı tamamen kapatamayabilirler.
İngiltere’nin British Museum (Britanya Müzesi) gibi ulusal galerileri ve müzeleri şu an için açık, ancak bu durum da hızla değişmekte. Salı sabahı Tate 1 Mayıs’a kadar tüm mekanlarını kapatacağını duyurdu. Tate’in müdürü Maria Balshaw, üyelerine Salı akşamı, “Üyelerimizin, ziyaretçilerimizin ve çalışanlarımızın sağlığı her şeyden önce gelmelidir” diyen bir mail atarak; Tate Modern, Tate Britain, Tate Liverpool ve Tate St. Ives müzelerinin kapatılışını doğruladı. Gateshead’deki Baltic Centre for Contemporary Art’dan (Baltic Çağdaş Sanat Merkezi) South London Gallery’e (Güney Londra Galerisi) kadar, en küçük olanlar çoktan kapatıldı.
İngiltere’nin birçok küçük sineması; Odeon, Cineworld, Picturehouse ve BFI Southbank gibi büyük sinemaların kapanacaklarını duyurması üzerine kapatıldı. Pazartesi öğleden sonra; Barbican, Royal Albert Hall ve National History Museum (Ulusal Tarih Müzesi) gibi birkaç büyük kurum kapanacaklarını ve ekonomik yükü hafifletmek için sürekli müşterilerinden bağış talep edeceklerini söyledi.
Kültür alanında çalışanlar ve sanatçılar için önlemler geliştirmeye çalışan Arts Council England (İngiltere Sanat Konseyi – İSK) başkanı Darren Henley, durumun ülke çapında tüm tiyatrolar için “ciddi anlamda sıkıntılı” olduğunu ve İSK’nın meselenin boyutunu anlayabilmek için sıkı çalıştığını söyledi. Henley aynı zamanda, Covid-19 salgınının ve sosyal mesafelenme tavsiyelerinin tiyatrolarımızın ve diğer mekanlarımızın karşı karşıya olduğu en güçlü ekonomik tehditlerden biri” olduğunu ekledi.
Ailesinden birinde semptom görülmesiyle birlikte karantinada olan Kültür Bakanı Oliver Dowden, “sanat sektörünün ayakta kalabilmesi için” İngiltere Sanat Konseyi ile birlikte çalıştıklarını ve hükümetin bu sektöre “daha fazla destek olacağını” söyledi.
Museums Association’ın (Müzeler Birliği) başkanı Sharon Heal, acil durum fonu oluşturulması için çağrı yaptı. “Hükümet 2022’deki ‘Britanya Festivali’ için 120 milyon £ ayırdı. Şu an bu paranın Coronavirüs salgınından ötürü tamamen kapanma riski taşıyan müzeler için erişilebilir hale getirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.” dedi.
Association of Independent Festivals (Bağımsız Festivaller Birliği – BFB) başkanı Paul Reed, “toplumun sağlığı ve güvenliği en büyük önceliktir. Dolayısıyla kamusal alanlarda yapılan, bir araya gelmeye yönelik tıbbi uyarılar dikkate alınmalıdır” derken şunu da ekledi: “Endüstri içerisinde hükümetin net açıklamalar yapması için bir çağrı var. BFB; etkinliklere resmi bir yasak olacak mı, olacaksa ne zaman yürürlüğe girecek ve hangi etkinlikler bundan etkilenecek, gibi soruları yansıtıyor. Başbakanın açıklaması canlı etkinliklerin yasaklanması ile aynı anlama geliyor: alınan tedbirleri anlamakla beraber, hükümetin bu durumu bu şekilde adlandırmasını istiyoruz. Bu tarz bir netleştirmenin eksikliği çok büyük bir kafa karışıklığı yaratıyor ve girişimcilerin bu eşi benzeri görülmemiş fırtınayı atlatmasını daha da zorlaştırıyor.
* 23 Mart’ta İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Koronavirüs nedeniyle iki kişiden fazla olan buluşmalara ve tüm etkinliklere resmi olarak yasak getirildiğini duyurdu (kaynak: Guardian). Dolayısıyla bu habere konu olan sanatçı tepkileri güncel durumu yansıtmamaktadır. Haberin çevirisine sitemizde yer vermemizin sebebi İngiltere’deki sanatçıların salgın kaynaklı iptallere dönük yaklaşımına dair fikir vermesi ve devletin kültür-sanat politikasının belirlenmesinde sanatçıların kamusal alanda dile getirdiği beyanların önemini vurgulamasıydı.