2023-2024 eğitim dönemi başladı. Boğaziçi Üniversitesi’nde yeni eğitim-öğretim yılı başlarken öğrencilerin çoğu yurda yerleşemeyeceği endişesiyle KYK yurtlarına ya da fahiş fiyattaki kiralarla evlere yerleşmek zorunda kaldı. Öğrenci kulüpleri ise yıllardır kullandığı odalarından zorla çıkarıldı ve kulübe yeni gelen üyelerini odasız karşılamak durumunda kaldı. Bunun yanında öğrenci yurtlarının bulunduğu alan teknoloji gelişme bölgesi ilan edildi, kulüp odaları için bütçe ayrılmazken kampüste çekilen reklam filmleri dikkat çekti. Üniversitede yıllardır çalışma yürüten dört akademisyen istifa etmeye zorlandı, çalışanlar Eğitim Bir-Sen’e geçmeye yönlendirildi. Bu yazıda 2023-2024 eğitim dönemi başlarken Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşanan gelişmeleri aktarmaya çalışacağız.
Kulüpler
Ağustos ayında Boğaziçi Üniversitesi’ndeki 27 kulübün kullandığı 15 oda üniversite yönetimi tarafından tahliye edilmişti.[1] Ağustos ayından beri kulüplerin kullanımına hazır olacağı ve öğrencilerin “cazibe merkezi” olacağı söylenen eski BÜMED tesisiyle alakalı öğrencilere verilen taahhütler ise hâlâ gerçekleştirilmiş değil. Öğrenciler bu tesisin kulüp odalarından çıkartılan 27 kulüp için yeterli olamayacağını belirtmişti. Buna rağmen Güney Meydan’da öğrencilerin dersliklerinin bulunduğu Mühendislik Binası altındaki Boğaziçi Üniversitesi Yapı Kulübü (BÜYAP) ve Boğaziçi Üniversitesi Yöneylem ve Araştırma Kulübü (BÜYAK)’nün kulüp odaları ve Güney Meydan’da merkezi bir konumda bulunan İşletme ve İktisadi Bilimler Fakültesi binası altındaki Boğaziçi Üniversitesi İşletme ve Ekonomi Kulübü (BUİK)’nün kulüp odası da bu odalara başka idari birimlerin yerleştirileceği söylenerek tahliye edildi.
Okul yönetimi ise kulüplere çalışmalarını yapabilecekleri, kendilerine ait bir oda tahsis etmiyor. BÜMED tesisindeki salonların kendilerinin kontrolündeki bir rezervasyon sistemiyle kullanılmasını zorunlu tutuyor. Kulüpler Arası Kurul (KAK) ise kendilerine tahsis edilen bu tesiste 27 kulübün adaletli bir şekilde çalışmalarını yürütebileceği bir öneriyi okul yönetimine sunmuştu. Buna karşın yeni kulüplerin de bu tesise taşınması ve okul yönetiminin kulüplerden habersizce bu konuya yönelik kararlar alması, kulüplerin yeni eğitim yılında yeni Boğaziçilileri bir belirsizlik ve karmaşayla karşılamasına neden oldu.
Ekim ayında kampüse “Gençlik ve Kulüp Faaliyetleri” hakkında konuşmak üzere Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Emre Topoğlu gelmişti. Bu görüşme kampüste açılması planlanan gençlik ofisi ile ilgili yönetimden bir yer talep etmek ve kampüsteki kulüplerin nasıl faaliyetlerde bulundukları hakkında bilgi edinmek amacıyla yapılmıştı. Gençlik ofisinin öğrenci kulüpleri ile ilişki içerisinde olup ortak çalışmalar yapmayı hedeflediğinden bahsediliyor. Kurulacak ofisin halihazırda faaliyet gösteren öğrenci kulüplerini maddi yönden destekleyeceği ve bakanlığın imkanlarından haberdar olma ve bunlardan faydalanma şansı vereceği ifade ediliyor. Üniversitede yıllardır öğrencilerin üretimde bulunduğu kulüpler yokmuşcasına kültür-sanat-spor faaliyetlerinin öğrencilere devlet eliyle pazarlanması farklı bir amacın varlığını sorgulatıyor. Zaten Bakanlığın 2019 yılından beri üniversitelerde açmaya başladığı “Genç Ofisler” aracılığıyla yapılan kurs ve etkinliklerde “Değerler Eğitimi” gibi başlıklar altında iktidarın ideolojisi üniversiteli gençler arasında yayılmaya çalışılıyor. Bakanlığın kampüslerdeki faaliyetleri için “irtibat noktaları”[2] olarak görülen ofisler kampüste de açılmaya çalışılarak Boğaziçi Üniversitesi kültürü ve öğrencilerini de iktidarın arzu ettiği şekilde değiştirmeyi hedefliyor.
Ekim ayında öğrenci faaliyetlerinin kamusallaşmasında çok büyük bir rol oynayan matbaa biriminde yeni bir müdür göreve başladı. Müdürün halihazırda çalışan makinaları hurdaya çıkardığı ve etkinlik afişlerini sıkı bir kontrole tabii tuttuğu, üzerinde birden fazla renk olan afişleri “LGBTİ+ propagandası” olma şüphesiyle geri çevirdiği belirtildi. Bunun yanında getirilen yeni düzenleme ile öğrenci kulüplerine etkinlik başına afiş basma hakkı 60’tan 15’e indirilirken bu afişlere damgalanma zorunluluğu kondu. Yönetim; Üniversitedeki 7 kampüs düşünüldüğünde bu sayılarla zaten imkan dışı olan afişlemeyi, ifade özgürlüğüne ket vurarak keyfine göre engellemeye ve kulüplerin görünürlüklerini perdelemeye çalışıyor. Bu kararlar okul yönetiminin kampüste oluşturmaya çalıştığı kültürel hegemonya haricinde bir fikrin görünürlük kazanmaması ve kulüpleri etkinliklerden bezdirerek aktif kulüp kültürünü zedeleme gayretiyle alınıyor.
Bütçe
Boğaziçi Üniversitesi’nde yurt krizi yaşanırken kayyum rektör Naci İnci’nin TOGG’la poz vermesi gündem olmuştu.[3] Bunun yanında üniversitenin arşiv ve dokümantasyon merkezi üniversiteye yeni atanan çalışanlara tahsis edildi. Lojman için lüks harcamaların yapıldığı iddia edildi.[4]
Okul yönetiminin ise kulüplerde faaliyet gösteren öğrencilere, kulüp etkinlik giderlerini sponsorluk aracılığıyla karşılamaya yönlendirdiği söyleniyor. Öğrenci kulüpleri mekan ve bütçe sıkıntısı yaşarken okul kampüsü reklam filmleri için kiralanıyor[5] ancak reklamdan elde edilen gelirin nerede kullanıldığı veya kullanılacağı okul bileşenleri tarafından bilinmiyor. Üniversitede düzenlenen her büyük etkinlikte X Ray kiralanması, kampüsteki güvenlik görevlileri ve sivil polislerin artması dikkat çekiyor. Bunun yanı sıra yemekhaneye %100 oranında zam yapılması üniversitenin gelir kaynaklarının ne kadarını öğrenciler yararına kullandığına dair bir soru işareti bırakıyor.
Yurtlar ve Teknopark
Boğaziçi Üniversitesi’ndeki beş yurt depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle boşaltılmıştı. Yaklaşık 2500 kişilik bir kontenjan eksikliği yaratan bu süreçte Güney Kampüs I. Erkek Yurdu’nun altında bulunan kulüp odaları da bu gerekçeyle tahliye edilmişti.[6] Yurt odalarına üç katlı ranzaların atılması, Anadolu Hisarı kampüsünde bulunan KYK yurdunun tahsis edilmesiyle yurt kontenjanı artırılmış görünüyor. Hatta kayyum rektör Naci İnci “Boğaziçi Üniversitesi’nde yurt krizi olduğuna dair yanlış ve manipülatif açıklamalar” ile öğrencilerin özel yurt ve konut aramaya yöneldiğini belirterek ek kontenjan açtıklarını duyurdu.[7] Öğrenciler ise sürecin plansız işlemesi, sağlıklı barınma koşullarının sağlanmaması ve yurt yerleşimlerinin geç açıklanması sebebiyle birçok öğrencinin okula uzak yerlerde KYK yurtlarında kalmak, Hisarüstü ve çevresinde bulunan depreme dayanıksız evlere fahiş fiyatlar karşılığında kiraya çıkmak zorunda kaldığını belirtiyor. Temmuz ayında yapılan duyuruda 3. ve 4. sınıf öğrencilerin pek çoğunun yurda yerleştirilmemesinin sebebinin, üniversite tercihi döneminde yapılan tanıtımda yeni gelecek öğrencilere barınma konusunda güvence vermek ve okulun reklamını yapmak olduğu öne sürülüyor.[8]
Bunun yanında üniversitenin ilk binalarından ve ilk yurdu Güney Kampüs I. Erkek Yurdu, bundan sonra artık kadın yurdu olarak hizmet verecek. Alınan bu kararla Güney Kampüs, Anadolu Hisarı Kampüsü, Kandilli Kampüsü sadece kadın öğrencilerin ve Kilyos Kampüsü ise sadece erkek öğrencilerin yurtlarının olduğu yerler haline geldi. Şu an yalnızca Kuzey Kampüs’te hem kadın hem de erkek yurdu bulunuyor ancak önümüzdeki senelerde okul yönetiminin stratejisinin ne olacağı bilinmiyor. Geçtiğimiz haftalarda yıllardır karma olarak kullanılan havuzun bazı gün ve saatlerinin karma kullanıma kapatılması okul yönetiminin kampüsleri ve bazı tesisleri haremlik-selamlık” olarak ayırdığını gösteriyor. Yurda yerleştirilen erkek öğrenciler Kilyos, Kandilli kampüsleri gibi üniversitenin akademik ve sosyal yaşamından ve şehir merkezinden uzak yurtlarda ikamet etmek zorunda kalıyor. Geçmişte öğrencilerin sosyalleşmek için uğrak noktası Güney Kampüs’te, güney meydandaki kulüp odalarının tahliye edilmesi, çalışma alanlarının ve kantinlerin erken saatlerde kapatılması nedeniyle yaşam belli bir saatten sonra bitiyor. Aylardır Kuzey Kampüs’teki yurtların depreme dayanıksız olduğu ve yıkılacağı söylenirken yurt inşaatlarının öğrencilerin eğitim döneminde başlaması, kütüphanenin yıkılması, güney kampüsteki alanların yetersiz olması nedeniyle Kuzey Kampüs, öğrencilerin inşaat sesleri arasında derslerine girmeye çalıştığı ve sığamadığı bir kampüs olmuş durumda. Gelinen son noktaya bakıldığında, Haziran ayından beri Boğaziçi Üniversitesi’nin gündemi olan “yurt krizi”nin gündemden düştüğünü söylemek bir yana, okul yönetiminin plansızlığı nedeniyle yurt sorununun pek çok öğrenci sorunundan biri olduğunu söylemek mümkün.
Depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle tahliye edilen binalardan 1. ve 2. Kuzey Yurdu’nun bulunduğu alan ise teknoloji geliştirme bölgesi ilan edildi.[9] Yasaya göre bu bölgede teknopark kurulması bekleniyor. Öğrenci faaliyetleri ve ihtiyaçları için üniversitedeki alanların yetersiz olduğu dillendirilirken bu karar dikkat çekiyor. İlan edilen alanda teknoparkla beraber bir yurt binasının da inşa edileceği söyleniyor.[10] Boğaziçi Üniversiteliler Derneği (BURA)’nin Olağan Genel Kurulu’nda konuşma yapan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın sanayi iş birlikleriyle Boğaziçi Üniversitesi’nin Türkiye’yi kalkındırmakta öncü rol oynayacağına yönelik söylemleri öne çıkıyor.[11] Aynı toplantıda konuşma yapan Naci İnci’nin Anadolu Hisarı Kampüsü, Hukuk Fakültesi, Veri Bilimi ve Yapay Zekâ Enstitüsü, Teknoparklar’ın üniversite bünyesine kazandırılmasıyla üniversitenin çağı yakalayacağını belirtiyor. Buna karşın Hukuk Fakültesi ve Yapay Zekâ Enstitüsü’nün kurulmasının hukuksuz olduğuna yönelik açılan davalar bulunmakta.[12] Aynı zamanda bu birimlere yapılan atamaların iktidarın kadrolaşmasına yönelik bir hamlesi olduğu söyleniyor.
Kadrolaşma ve Sendika
Boğaziçi Üniversitesi’ne Naci İnci’nin rektör olarak atanmasıyla beraber bazı birimlerin yerinin değişmesi gündemleşmişti. Bununla beraber geçtiğimiz aralık ayında üniversitenin yetkili sendikası Eğitim-Sen’in temsilcilik odası da Kuzey Kampüs’ten okula 30 km uzaklıktaki Sarıtepe Kampüsü’ne taşınmasına karar verildi[13]. Rektörlük bu kararın sebebini kampüsteki eğitim mekanının yetersizliği olarak belirtti. Eğitim-Sen ise yaptığı yazılı açıklamada bu kararın mekan yetersizliğinden ziyade sendikaya yapılan bir sürgün olduğunu ifade etti. Bunun yanı sıra Boğaziçi Üniversitesi genel sekreter yardımcısı Mustafa Candan’ın okuldaki çalışanları Eğitim-Bir-Sen’e geçmeye yönlendirdiği iddia edildi[14]. Yeni yapılan işe alımlarda imzalatılan “rutin’’ evrakların içerisinde Eğitim-Bir-Sen üyelik formu da bulunuyordu. Her 15 Mayıs’ta üniversite çalışanlarının en çok üye olduğu sendika yetkili sendika olarak belirleniyor. Bu sebeple hem yeni işe alımlarla alınan personellerin hem de halihazırda kadrolu çalışanların Eğitim Bir-Sen’e üye olmaları yönünde bir baskı uygulanıyor. Kayyum yönetiminin tüm bu çabalarına rağmen Mayıs ayında yapılan sayımda Eğitim-Sen en çok üyeye sahip sendika olarak yetkili sendika olmaya hak kazandı.
Bunun yanında üniversitenin akademik birimlerinde liyakatsiz atamalara devam edilirken yıllardır üniversitede eğitim veren, nitelikli öğretim üyelerinin de çeşitli yöntemlerle istifa etmeye zorlandığı söyleniyor. Geçtiğimiz hafta; Batı Dilleri ve Edebiyatları bölümünden Emine Fişek ve Hande Tekdemir, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümünden Zeynep Kadirbeyoğlu ve Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsünden Umut Türem istifa etti. Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri 13 Ekim’de rektörlük binası önünde yaptıkları açıklamada istifasını veren Emine Fişek ve Hande Tekdemir’in doçentlik yükseltme dosyalarının yönetim tarafından ısrarla Üniversite Yönetim Kuruluna (ÜYK) sunulmadığını belirtti.[15] Ayrıca dört akademisyenin de burslu yurtdışı araştırma izin taleplerinin üniversitenin tüm kurallarına uygun olmasına rağmen ÜYK tarafından reddedildiği ve ücretsiz izin haklarını kullanmalarına da izin verilmediği, akademisyenlerin yönetimin yıldırma politikaları sonucunda istifaya zorlandığı belirtildi.[16] Bu yazının yayımlanma sürecinde ise Felsefe bölümü öğretim üyesi Yıldız Silier, hiçbir gerekçe belirtilmeden Naci İnci tarafından görevden alındı.[17]
Sonuç olarak Boğaziçi Üniversitesi 2023 girişli öğrencileri kulüplerin odasız bırakıldığı, akademisyenlerin istifa edilmeye zorlandığı, çalışanlara baskı yapılan bir ortam; öğrencisini, akademisyenini ve çalışanını tek tipleştirmeye çalışan bir yönetim; 3 katlı ranzalar ve 15 kişilik yurt odalarıyla karşıladı. Okul bileşenlerinin bu şartlar altında, öğrenci faaliyetlerini destekleyen özerk bir üniversite talebi etrafında örgütlenecek ve kamusallaşacak esnek stratejiler kuramaması hâlinde ise Boğaziçi Üniversitesi’nde esen değişim rüzgarının artarak devam edeceğini söylemek mümkün.
[1] https://www.sozcu.com.tr/2023/gundem/bogazici-universitesi-kulupleri-odalarindan-cikartiliyor-7776857/
[2] https://www.aa.com.tr/tr/egitim/universitelerde-genc-ofisler-kurulacak-/1630912
[3]https://t24.com.tr/foto-haber/ogrenciler-doneme-yurtsuz-baslarken-kayyimlar-bogazici-rektoru-naci-inci-nin-yeni-makam-araci-togg-ile-pozuna-tepki-yagdi,25584
[4] https://www.diken.com.tr/bogazici-kayyimi-arsiv-merkezini-lojmana-cevirdi/
[5] https://www.marketingturkiye.com.tr/kampanyalar/once-kendini-sev/
[6] https://www.evrensel.net/haber/497263/bogazici-universitesinde-kulup-odalari-zorla-bosaltiliyor
[7] https://twitter.com/MNaciinci/status/1710348891378372944?t=vZxYyMv9K1naJSOi0EynNA&s=19
[8] https://bogazicitv.substack.com/p/manzara-yurt
[9]https://www.diken.com.tr/bogazici-universitesinde-yurtlari-da-kapsayan-alan-teknoloji-gelistirme-bolgesi-ilan-edildi/
[10] https://haberler.bogazici.edu.tr/tr/haber/bogazici-universitesinde-yeni-teknopark-alanlari-kuruluyor
[11]https://haberler.bogazici.edu.tr/tr/haber/sanayi-ve-teknoloji-bakani-kacir-universitemizde-kurulacak-yeni-teknoparklarin-heyecanini
[12] https://bianet.org/yazi/bir-hukuk-suzluk-fakultesi-nasil-kuruluyor-258665
https://bogazicitv.substack.com/p/manzara-kadrolasma
[13] https://www.diken.com.tr/bogazici-universitesinde-egitim-sen-temsilciligine-surgun-kilyosa-tasinacak/
[14] https://www.diken.com.tr/bogazici-universitesinde-calisanlara-akpli-sendika-baskisi/
[15] https://www.evrensel.net/haber/501133/bogazici-universitesi-akademisyenleri-baskiyla-istifaya-zorlanan-tum-hocalarimizin-yanindayiz
[16] A.g.e.
[17] https://www.evrensel.net/haber/502271/bogazici-universitesi-felsefe-bolumu-ogretim-uyesi-yildiz-silier-gorevden-alindi