Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in uyduruk gerekçelerle keyfi bir şekilde tutuklanıp yerine apar topar kayyım atanması seçmen iradesine yönelik siyasi bir darbedir. AKP-MHP iktidarı, siyasi arenayı kendi çıkarları doğrultusunda yeniden düzenlemek için Kent Uzlaşısı’yla bir yerel yönetimde hayata geçen iş birliğini “terör” retoriğiyle kriminalize etmeye çalışmaktadır.

Barışı, demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü savunanlar en temel demokratik hakların gasp edilerek toplumun mevcut rejimin keyfi uygulamalarına mahkûm edilmesine karşı durmalı; seçilmiş belediye başkanlarına ve siyasi temsilcilerine sahip çıkmalıdır. Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer derhal serbest bırakılmalı ve kayyım uygulamasına tüm ülkede son verilmelidir.

Kürt sorununun çözümünün yeniden tartışılmaya açıldığı bu dönemde Esenyurt Belediyesi’ne kayyım atanmasının olduğu kadar geçtiğimiz hafta TUSAŞ’a yapılan saldırının da toplumsal barışa ve ülkenin demokratikleştirilmesine hizmet etmediği ve bu girişimlerle barış esaslı çözümün devre dışı bırakılmaya çalışıldığı açıktır.

Barışı içtenlikle talep edenler ve önce barış diyenler, Kürt meselesinin barışçıl çözümüne karşı çıkan her türlü girişimin karşısında konumlanmalıdır. Kürt meselesinin barış esaslı çözümü yolunda ifade ve siyaset özgürlüğü önündeki her türlü engel kaldırılmalı ve çözüme katkı sunan tüm fikirlerin ifade edileceği siyasal bir iklim yaratılmalıdır.