Kadınların 25 Kasım şiddetle mücadele gününde taleplerini dile getirmek için meydanlarda rahatlıkla, herhangi bir yasak ya da engelle karşılaşmadan bir araya gelememeleri uzun zamandır hepimizin malumu. Bu 25 Kasım’da da pek çok şehirde ya kadın eylemlerine yasak geldi ya bazı sloganlara izin verilmedi ya da yürüyüşün yapılacağı yerlere çıkan yollarda öyle trafik düzenlemeleri yapıldı ki kadınların yürüyüş yerine ulaşmaları engellendi. Devlet kurumlarının uzun zamandır başvurduğu bu uygulamalara rağmen kadınlar bir araya gelmeye devam ediyor. 25 Kasım haftasında kadınlar nerelerde neler yapıyor diye bakınırken karşıma bu engellemelerin sadece iktidarla ilişkili olmadığını gösteren Giresun’daki tartışmalara dair birkaç haber çıktı.
Giresun Kadın Platformu’nun kamuoyuna yaptığı bilgilendirme iki yerel gazetenin haberlerinde yer aldı.[1] Haberlerde yer verilen platform açıklamasına göre olay şu şekilde: Yıllardır 25 Kasım ve 8 Martlar’da Giresun Atatürk Meydanı’nda yürüyüş düzenleyen platform bu sene yürüyüşünü yapamıyor. Çünkü platform bileşeni olan Giresun CHP, aynı gün ve saatte kendi partileri adına valilikten yürüyüş izni alıyor. Kadın platformu temsilcileri bu durumu valiliğe izin almaya gittiklerinde öğreniyor. Bunun üzerine platform Giresun CHP İl Kadın Kolları ile görüşüyor ve bu görüşmede erkeklerin yürüyüşe katılmamasının parti içinde rahatsızlık yarattığını ve CHP’nin il ve ilçe örgütleriyle bir yürüyüş yapmaya karar verdiğini öğreniyor. Buna ek olarak CHP, Giresun Kadın Platformu’nu da aralarında görmek istediklerini söyleyerek yürüyüşe davet ediyor. Diğer bir platform bileşeni olan Eğitim-Sen’in de CHP’nin çağrısına olumlu yanıt verdiği öğreniliyor. Bu fiili durum karşısında Giresun Kadın Platformu 25 Kasım Gece Yürüyüşü’nün bir partiye mâl edilmesini ve yürüyüşe erkeklerin katılımını kabul etmediklerini belirtiyor. Kamuoyuna yaptıkları açıklamada erkeklerin parti ve karma örgütler içindeki baskın tutumlarına kadın kollarının veya kadın birimlerinin teslimiyetini kınıyorlar. Yürüyüş alanından çekilerek, Giresun Kadın Platformu olarak Ordu Kadın Platformu’nun 25 Kasım Gece Yürüyüşü’ne katılma kararı aldıklarını açıklıyorlar.
Bu açıklama ve haberlerin ardından Giresun CHP ve Eğitim-Sen’in konuyla ilgili kurumsal bir açıklamasına rastlamadım. Platform açıklaması üzerinden gidildiğinde yaşanan durumun kadın platformlarının işleyişine ne kadar aykırı ve hukuk tanımayan bir durum olduğu görülebilir. Platform, bu durumu bir engelleme girişimi olarak tanımlasa da bana göre yürüyüşü engellemenin yanında bunu bağımsız kadın iradesini yok sayma ve yürüyüşe çökme hareketi olarak tanımlamak daha doğru görünüyor.
25 Kasım ve 8 Mart gibi kadın hareketinin simgesel günlerinde kadınların platformlar etrafında bir araya gelerek etkinlikler örgütlemesi önemlidir. Çünkü, bu platformlar kadınlar için aynı zamanda bir özyönetim alanıdır. Siyasi parti ve diğer karma yapılardan bağımsız olarak kadınların kendi hukuklarını oluşturduğu, baştan sonra eylemlerin her aşamasında inisiyatif aldığı, kendi kararlarını kendilerinin aldığı yerlerdir.
Bir eylemi örgütlemek üzere platform oluşturmanın öncelikli prensibi, bileşenlerin ortak bir hukuk oluşturmasıdır. Farklı siyasi görüş ve önceliklere sahip kurumların, herhangi bir kuruma üye olmayan kadınların, hangi asgari müşterekler üzerinden bir araya geldiği belirlenir. Bu asgari müşterekler etrafında platformlar kendi ilkelerini oluşturur ve bileşenlerin de bu ilkeler etrafında hareket etmesi beklenir. Hukuk ya da ilke ihlali oluştuğu durumlarda da yine bu durum platform içinde tartışmaya açılarak çözülmeye çalışılır.
İstanbul’da kadın platformlarını aktif olarak takip ettiğim dönemlerde platformların işleyişi üzerine önemli tartışmalar yapılırdı. Son yıllarda yürütülen tartışmaları ve diğer illerde kadın platformlarının nasıl örgütlendiğini tam olarak bilmemekle birlikte uzun yıllardır var olan kadın platformlarının idealde nasıl işlemesi gerektiği aşağı yukarı bellidir: Platformlar dayanışma, çeşitlilik, katılımcılık, özyönetim ilkeleri üzerinden ilerler. Platformlar kadınların katılımına, kurum ve birey temsiliyetine açıktır. Platformlarda kadınlar dayanışma üzerinden bir araya gelirler ve platform yapıları her türlü kadın çeşitliliğine açıktır. Eylemlere kimin katılacağı bir tartışma konusu olsa da eylemlerin kadınlara açık olması üzerinde genellikle ortaklaşılır. Platformlar içinde karma yapıların temsiliyetleri kadın idaresi üzerinden yapılır; bu nedenle bileşenlerin adı “… Partisi’nden kadınlar, …. Sendikası’ndan kadınlar, …. Derneği’nden kadınlar” olacak şekilde yazılır. Eylemi örgütlemek üzere çeşitli komisyonlar oluşturulur; bu komisyonlar düzenli olarak platforma geri bildirim yaparlar; kararlar ortak toplantılarda birlikte alınır. Bileşenlerin alınan karara itiraz etme, şerh koyma; platform içinde kendi pozisyonunu (örgütleyici, destekçi, gözlemci olarak) belirleme ya da platformdan çekilme hakkı vardır.
Platform bileşeni olmayan gruplar, platformun belirlediği çerçeveyi benimsiyorlarsa eyleme katılırlar; benimsemiyorlarsa eyleme katılmayıp kendi eylemlerini kendi belirledikleri çerçevede organize edebilirler. Burada siyasi etik açısından dikkat edilecek nokta benzer eylemlerin aynı yer ve saatte örgütlenmemesi olur -ki hem siyasi rekabet oluşmasın hem de iki eyleme de katılmak isteyecek kesimler bir tercih yapmak durumunda kalmasınlar.
Bu gibi platform örgütlenmelerinin siyasi ciddiyetleri yadsınamayacağı gibi bu yapılar özyönetim ve demokrasi kültürünün geliştirilmesi açısından da hayati önemdedir.
Giresun’daki meseleye gelecek olursak yukarıda da belirttiğim gibi yaşanan durumun platform işleyişi açısından sorunlu olduğu görülebilir. Bir bileşen platformun çerçevesini benimsemiyorsa -bu örnekte olduğu gibi eylemin erkeklere de açılması gerektiğini düşünüyorsa- bunu platform içinde tartışmaya açabilir. İtirazları, önerileri kabul görmediğinde platformdan çekilebilir. Bu çekilme kararını platforma beyan etmesi gerekir. Sonrasında kendi eylemini karma bir şekilde ya da istediği gibi örgütleyebilir. Bunu yaparken de platformun yaptığı eylemle çakıştırmaması siyasi etik açısından doğru tutumdur. Giresun Kadın Platformu’nun açıklamasında belirtilenler doğruysa Giresun CHP,platform içinde böyle bir süreç işletmeyip fiili durum yaratarak platformun yılladır organize ettiği eyleme çökmüş ve partinin eyleme bu şekilde el koyması da Giresun Eğitim-Sen tarafından sahiplenilmiş görünüyor. Üstüne üstlük bir de dalga geçer gibi platformu el koyduğu eyleme davet etmesi de ‘komedi beş perde’ bir durum yaratmış. Siyasi bir skandalla karşı karşıya olduğumuzu görebiliriz.
Giresun’da devletin engellemediği kadın yürüyüşünde ülkenin en büyük muhalefet partisinin Giresun teşkilatının ve Giresunluların çocuklarının eğitimini emanet ettiği eğitmen örgütünün kadın hareketiyle kurduğu ilişki bu 25 Kasım’da bu şekilde olmuş. CHP açısından bu durum sadece Giresun ile mi sınırlı başka şehirler de benzer küçük iktidar oyunlarına sahne oluyor mu bilemiyorum. Ama kadın iradesine saygı duymayan ve emeğine el koyan Giresun’daki bu manzara bile kadın hareketlerinin neden bağımsız örgütlenmesi gerektiğini açıkça gösteriyor.
Giresun’da yaşanan bu durumun kıyıda köşede kalmaması, önemsizleştirilmemesi gereken bir mesele olduğu açık. Bu jestle bağımsız kadın örgütlenmesi pasifize edilip kadın iradesi bir partiye himaye edilmeye çalışılıyor. Özellikle bağımsız kadın örgütlenmesinin oldukça zor kurulduğu küçük şehirlerde bu gibi olayların bağımsız kadın inisiyatiflerinin gücünü kıracağını tahmin etmek zor değil. Benzer eğilimlerin başka yerlerde de yaygınlaşmaması açısından bu durum başta CHP’li ve Eğitim-Sen’li kadınlara, kadın kurumlarına sorumluluklar yüklüyor. CHP ve Eğitim-Sen içindeki kadın iradesinin bu konuda alacağı tavır ve atacağı adımlar bu nedenle oldukça önemli.
Şüphesiz ki bu durum, olaydan haberdar olan pek çok CHP ve Eğitim-Sen üyesi kadında rahatsızlık yaratmıştır. Başka illerde çalışma yürüten CHP’li, Eğitim-Sen’li kadınların Giresun özelinde yaşanan bu sorun karşısında sorumluluk alarak kadın iradesini sahiplenecek şekilde tartışmaya dahil olmaları elzem görünüyor. Bu konuda yapılabileceklerden biri, bir komisyon oluşturulup Giresun’da olan bitenlerin yerinde araştırılması ve raporlanması olabilir. Bu komisyon sadece CHP’li, Eğitim-Sen’li kadınlar tarafından oluşturulabileceği gibi kadın hareketi içinden gelen bağımsız katılımcılara da açık olabilir ya da bağımsız kadın hareketi kendi komisyonunu oluşturabilir. Durum tespiti ve çözüm önerilerine yer veren bir raporlama yapılarak süreç komisyon tarafından izlenebilir. Bu şekilde böyle olaylar yaşandığında sıklıkla karşımıza çıkan meselenin üstünü örtme, sessiz kalma gibi eğilimlerin ya da sonuç alıcı olmayan tepkiselliklerin önüne geçilerek meselenin çözümüne katkı sunulabilir diye düşünüyorum.
[1] Giresun Kadın Platformu’nun sosyal medya hesabından yayımladığı “25 Kasım Yürüyüşümüze CHP Engeli ve Bu Engele Eğitim Sen Desteği” başlıklı açıklama Giresun İleri ve Yeni Giresun haber sitelerinde yer aldı.